Yedi Meşale topluluğunun en genç şairidir. Bütün şiir ve hikayelerinde kendi yaşayışından sevdiklerinden yola çıktı. Büyük ihtirasların değil, küçük mutlulukların, ev ve aile hayatının, çocukluğunun şiirini söyledi. Sosyal doktrinlerle yabancı ideolojilerden olduğu kadar yaygın modadan da uzak kaldı. Çocukluğunun ve ilk gençlik yıllarının saadetlerini şiirlerinde olduğu kadar, hikayelerinde de canlandırdı. Son yıllarda Ziya Osman Saba hemen hemen unutulmuş gibiydi. Mustafa Miyasoğlu´nun çalışması, bu kendine özgü bir tavrın sahibini, bize özgü duyarlılıkların şairini yeniden gündeme getiriyor.
Bütün şiir ve hikayelerinde, hatta sanat yazılarında ve tenkitlerinde kendi yaşayışından, sevdiklerinden yola çıktı. Büyük ihtirasların değil, küçük mutlulukların, ev ve aile hayatının, çocukluğunun şiirini söyledi. İlk gençlik döneminin acılarını, kaybettiği yakınlarının hüznünü yansıtırken bile trajik ifadelerden kaçındı. Karamsarlığında nihilizmden eser yoktur. Çocukluğunun saadetlerini şiirlerinde olduğu kadar, hikayelerinde de canlandırdı. Kitaplara dair yazdığı tenkit yazılarında hep sevdiği yanlar üzerinde duran ve sevmediklerinden kolay söz etmeyen, dolayısıyla dost kalmaya sonuna kadar özen gösteren bir kimlik ortaya koydu.
(Önsöz´den)