Başarı, üstünlük, zenginlik gibi kavramlar insanı devamlı meşgul etmiştir. İnsanoğlu, aklının ermeye başladığı günlerden itibaren hep bir yarış içinde bulur kendini. Okulda başarı, üniversitede başarı, iş yaşamında, evlilikte başarı arar. Sonuçta bu bir mutluluk isteğidir. Üstünlük bazen bir gülümsemededir, o minik gülümseme insanı farklı bir kişi konumuna getirir, başarıyı peşinde sürükler. Mutluluğu; yiyebildiğimiz bir lokma ekmekte bulabileceğimizi anladığımızda ise bir epey yol almış, pek çok şeyi aşmışız demektir. Başarı, üstünlük, zenginliği aramadan önce, insan erdemi aramalıdır. Erdem mutluluktur ve ahlaki değerlerin toplamına verilen addır.
Kitabımızda doğruları anlatmaya çalıştık. Yanlışlara da işaret ettik. Lokman`a sormuşlar? Edebi kimden öğrendin? diye. Edepsizlerden, demiş. Neden? demişler. Çünkü onların yaptığı yanlışları yapmamaya çalıştım, dolayısıyla edebi buldum, diye cevap vermiş. Demek ki insan beyni yanlışlardan doğrular çıkarmaya yeterli.
Güneşi görmek için bulutları dağıtamayız, ama iyi insan olmak için yanlışları kovabilir, erdemle arkadaşlık edebiliriz, çünkü onun arkadaşlığından hiç zarar gelmez.