Hani biz silecektik notalardan bütün hüzünlü nağmeleri!.. Hani biz silkinsek dünya da silkinecekti ya kötülüklerden!.. Hani biz iyiyi bilenler, iyiyi önde görenler, sabırla yoğurulup, acıyla savrulup, tüm siyahi ağıtları toplayıp... Hani biz meydanlara dökülüp doğruları haykırınca ve herkes inanınca düzeleceğine dünyanın... ve düzelince dünya, kollarımıza güneşleri dolduracaktık? Yusuf yüzlü güzeller biz olacaktık Olamadık ey düşümdeki masum yüzlü, mahzun gönüllü çocuk... Olamadık! Gökyüzünden yıldız toplayarak uyumayı unuttuk. Geceye dalmayı, lacivertin huzuruna tüm gamları satmayı, çimene basmayı, meyveyi dalından yemeyi ve daha neleri unuttuk da böyle karaya çalan kızıl alevler doldu