Bukağı, bir ağır ceza yükümlüsünün kaçıp kurtulmasını engellemek için ayağına vurulmuş pranganın ucundaki demir halka da olabilir, yırtıcı bir kuşun evcilleştirilmesi için ayaklarına bağlanmış ipeksi bir mendil de... Ama bukağı yüreğe vurulursa ne olur?
Tomris Uyar´ın 1979 yılında Sait Faik Öykü Armanağı kazanan kitabı Yürekte Bukağı, sıkıyönetim döneminde yaşamın her alanında yüreklerine bukağı vurulmuş kişileri ele alıyor.
Savaşlar, kırımlar, hep başka yerlerde, dışarda geçmiş. Gelip gidenlerden böyle birkaç iz kalmış. Bu toprak eski, yorgun cansızlıktan. Deniz, artık vereceği bir şey kalmamışçasına yorgun vuruyor kıyıya.
Radyoda fasıl: Sensiz ey şuh... Saat beşbuçuk demek. Yorgunum. Verebileceklerimden, veremediklerimden yorgunum. Biriktirdiklerimden. Bir alsalardı, o yürekliliği gösterselerdi.