Yorgun Savaşçı, bir bocalama dönemini ele alır; Mondros Mütarekesi peşinden İstanbul'un işgaliyle Anadolu'da başsız, lidersiz milli kuvvetlerin birleşip Kurtuluş Savaşı'nı başlatmalarına kadarki zamanı kapsar. 1908 Meşrutiyeti ile Mütareke Devri (1918-1922) arasındaki olaylardan, Balkan ve Birinci Dünya Savaşlarının türlü bozgunlarından acılı, yorgun savaşçıların toparlanıp örgütlenmesinin tarihi gözüyle bakabileceğimiz romanın olayları, İttihatçılar'dan Cehennem Yüzbaşı Cemil ekseninde toplanır. İşgal altındaki İstanbul'da yüzbaşı Cemil'in, teyze kızı Neriman'la aşkına, evlenmesine paralel başlayan hareketli olaylar, bunalımdan kurtulmak isteyen yorgun savaşçıların Anadolu'ya geçmeleriyle gelişir; Ankara Hükümeti'ne, Mustafa Kemal saflarına katılmalarıyla güçlenir, bilinçlenir ve Kurtuluş Savaşı'nı kesinlikle müjdeleyen milli bir güven duygusu içinde sona erer.
Yorgun Savaşçı'nın, insanlardan değil, olaylardan yola çıkan bir roman olduğunu söyleyen Fethi Naci, yakın tarihimize ilişkin çok şey öğreten bu roman için, romanlaştırılmış bilgiler de diyebiliriz, tarih romanı da. diyor, Bunun için 'yararlı bir roman' daha doğrusu, 'güçlü bir röportaj' demekle yetiniyorum.