Şavkar Altınel, az yazıp az yayımlasa da, yıllardır dikkatleri üzerine çeken bir şair.
Hayattan kaçıp imgeye sığınan çağdaşlarının aksine, daha ilk şiirlerinden başlayarak gücünü yaşanmışlıktan ve gerçek deneylerden alan bir şiirin temsilcisi olarak belirdi.
Altınel´in, her zaman yalın olsa da, hiçbir zaman basit olmayan, anlaşılır olduğu kadar da esrarengiz, ışıltılı olduğu kadar da karanlık şiiri kendisinden bambaşka bir çizgideki şairler arasında da, İnternet´teki chat odalarında da ilgi uyandırmaya devam etmekte.
Kuşağının en özgün ve çarpıcı şairlerinden biri olan Şavkar Altınel´in şiirleri Yol Notları başlığıyla bir arada.
Tadımlık
Kraliçe Viktoryanin Düsü
(Büyük Britanyanin issizlik ve suç orani en yüksek sehirlerinden Glasgowda bir genç kiz metroda uyuyakalir, kendi hayatiyla Kraliçe Viktoryanin- kinin biribirine karistigi garip bir düs görür.)
Aylardan Eylül filanmis galiba,
Neredeyse çocukmusum, Albertla tanismisim,
Amcam Saxe-Coburgten mektup yazmis;
Rüya bu ya, Glasgowa tasinmisim.
Sonra bu çocuklar, issiz, kollari dövmeli,
Bu kizlar, jiklet çigneyen,
Bu çok-uluslu sirketler her yerde:
Tuhaf ama yirminci yüzyildaymisim.
Surada burada yerliler ayaklaniyormus:
Casuslarim Transvaaldan haber vermisler;
Yirtip atmisim Yeni Delhiden gelen telgrafi:
Bizimkiler Hindistani kaybetmisler.
Bir de Süveyste yenilmisiz üstüne,
Alberti Hyde Parka gömmüsüm,
Disraeli, Dickens, Mill hep ölmüsler,
Windsorda perdeleri çekmisim.
Simdi, gözleri kaygili, adimlari çarpik,
Sokaklarimdan sarhoslar geçer,
Dinmeyen bir yagmur, kapanmayan bir yara,
Glasgow sehri yangin yerleri, çelik köprüler.
Insan dayanamaz, tükenir agir agir,
Yillar geçtikçe artar yitirilmis günlerin acisi,
Ise giderken her sabah, kirayi verirken her ay,
Içimde hep Saxe-Coburgün uzak sancisi.
Tren sarsilir altimda, uyanamam,
It kopuk garip garip bakarlar bana,
Ama ben hatirlarim hâlâ o eski zamani,
Ben imparatoriçeyken ve onlar yokken daha.