El`in pek çok çağrışımı, düşündürdüğünü pek çok şey yer aldı bu kitapta. Söküğünü dikemeyen terzi örneği yazacak şey bulamaz durumda buldum kendimi. Ben de ellerimle ilgili anılarımı anlatayım dedim.
Elimin dikkatimi çektiği en eski anımı bulmaya çalıştım önce. Altı yaşımda sınavla doğrudan ilkokul ikinci sınıfa alındığım yılın derse girdiğim ilk günü öğretmen beni Reha adında bir çocuğun yanına oturtmuştu. Bin bir güçlükle parmağımı kaldırmıştım, elimin öylece boşlukta duruşunu unutmuyorum.
Sonra büyüdüm. Ellerim anı olmaktan çıktı.
Gözlerimden daha çok ellerimde görebiliyorum kendimle ilgili her şeyi. Oldukça açık sözlüler; dürüstler. Beni yakından tanıyor, ama dışarıdan da bana bakabiliyorlar. Gerektiğinde kutluyorlar beni, yeni geldiğinde parmak sallayıp uyarıyorlar.
Ellerimi seviyorum. Her yeniay çıktığında avuçlarıma bakıp gülümsüyorum.