Uzun yıllar en zorlu günlerinde yakın dostu, çalışma arkadaşı, sırdaşı olan Nihat Behram´ın cezaevi koğuşlarından devlet kokteyllerine, mahkeme kapılarından uluslararası davetlere, politik platformlardan kabadayılar âlemine; Türkiye´den isviçre´ye, Hindistan´dan Fransa´ya her biri belgelere dayanan, yakın arkadaşlık, politika ve iş ilişkilerinde derinleşen roman tadında anıları...
Cezaevinden yazılmış mektuplar, gizli haberleşmeler; öncesi ve sonrasıyla firarın öyküsü; ölümünden birkaç ay önce birlikte gittikleri Kıbrıs anıları ve son günleri...
Nihat, çoğunu bildiğimiz, doğruluğuna tanıklık edebileceğimiz olaylardan söz eden anıları ve ağır basan duygu yüküne karşın, hemen hepsi belgelere dayatılmış, nesnellik ölçüleri içinde akları karaları verirken grileri unutmayan anlatımıyla yararlı bir iş yaptı. Vedat Türkali
Uydurma serüvenlerle, efsanevi masallarla şişirilmiş, yalan yanlış bilgilerle halka sunulmuş onca firar öyküsünden sonra bu işi Yılmaz Güney´le birlikte tasarlayıp kotaran kişiden, Nihat Behram´dan dinlemeyi kim istemez! Zeynep Oral
Dostluğuna, düşmanlığına ve dürüstlüğüne sağlık Nihat Behram. Alışılmışın dışına yüreklilikle çıktığın ve sonuna dek de direndiğin için... Burçak Evren