Bilgi birikimi ve teknolojideki başdöndürücü değişimler ve bunların neden olduğu toplumsal, kültürel ve siyasal dönüşümler, öğrenme-eğitim-yetiştirim kavramlarına yüklenilen anlamların gözden geçirilmesi ve geliştirilmesini yaşamsal ve akademik bir zorunlluk haline getirmektedir. Bu zorunluluklar, bir dizi yeni karamlaştırmalara doğru gidilmesine ve daha önceden varolan kavramların -yetişkinler eğitimi, yaşam eğitimi, andragoji vb. -yaşam pratiğindeki olası izdüşümlerinin belirginleştirilmesi gerekliliğini kaçınılmaz hale getirmektedir.
Güya küreselleşen bir dünyada kronikleşmiş neo-liberal bir saldırıyla hızla metalaştırmaya çalışılan eğitimi, beşikten mezara yaşam boyu devam etmesi gereken bir süreç ve temel bir insan hakkı olarak ele almak her geçen gün daha da önemli hale gelmektedir.
Elinizdeki bu çalışma, Türkiye´de ısrarla yok sayılmaya/edilmeye çalışılan ve genellikle yaygın eğtimi ya da halk eğitim olarak adlandırılmış olan yetişkinler eğitimi alanında halen varolan kavramsal tartışmalara ışık tutarak, bu tartışmalara yeni boyutlar kazandırmak; yetişkinler eğitim alanının Türkiye´deki ve dünyadaki durumuyla ilgili genel bir çerçeve çizmek, alanın Türkiye´de hakettiği yeri ve önceliği almasına katkıda bulunmak amacıyla yazılmıştır.
(Arka Kapak)