Yirmili yaşlarda hayat daha kolaydı.
Özellikle de konu aşk olduğunda.
Biriyle tanışıyordun, sen onları seçiyordun, onlar seni seçiyordu.
Birlikte dünyayı fethedebilirdiniz. Paris'e taşınabilirdiniz.
Bir sürü çocuk sahibi olabilir veya çiftçilik yapabilirdiniz.
Günlük tuttuğunuz zamanlarda yazdığınız her şeyi yapabilirdiniz.
Hayaller, parlak, çarpıcı renklerde yaşanacaktı.
Hayat sizindi, ikinizindi.
Her şeye birlikte göğüs gerip birlikte yaşayabilirdiniz.
Hayatınızı birine bağlardınız ve gerisi önemini kaybederdi.
Peki ya şimdi?