Erkek egemenliğine karşı bazılarımız, açıktan mücadele bayrağını çekmiş durumda, bazılarımız, sessiz ve sedasız koşulları lehlerine dönüştürmekle meşgul.
Tepkinin ve direnmenin kendini ortaya koyduğu alanlar, görmek istediğimiz ögeleri taşıyor. Uyum ve koşulları kendi lehine yönlendirme çabasında, kadınların başvurdukları pratikler ise ataerkil kısıtlamaların alanında kalıyor. Ancak bu iki alanın bilgisi, birlikte bir bütünü, kadınlara özgün bir yaşam bilgisini oluşturabilir.
Ev içlerinde, mahallelerde, konfeksiyon atölyelerinde, kabul günlerinde filizlenen bu içerden bilginin, bu ´kadınlık bilgisinin´ alanlarına sızarak, teoriyi bu alanlara, bu coğrafyanın kadınlarının tepkilerine, eylemliliklerine aktararak yolalabiliriz...
Elinizdeki kitap, bu yolda atılmış bir adım olmayı hedefliyor...