Türkiye iç ve dış gerici-emperyalist güçlerin mengenesinde giderek daha fazla kuşatılıyor. Devlet tekelci kapitalizmi, emperyalist hegemonların kendisine biçtiği rolleri biliyor ve harfiyen yerine getiriyor. Bir yandan uluslarötesi sermayenin yerli bir ortağı, bir yandan işbirlikçisi, diğer yandan altemperyalist bir taşeron olarak hareket etmek istiyor.
Finans kapitalin diktatörlüğü, sistemin mantığı, bağrında devrimci nüveler taşıyan her türden örgütlülüğü şiddetle karşıya alıp kuşatmaya dayalıdır. İlerici, demokrat, devrimci, sosyalist ve komünist birimler, hiç bir dönem rahat nefes alamamıştır. Avantalar ve yağmalar düzeninde, faşizmin yalanları ve demagojik suçlamalarıyla ya aç, işsiz bırakılmış, ya da siyasî güdümlü mahkemelerde en ağır cezalara çarptırılarak sürekli kilit altında tutulmuşlardır.
Temel hak ve özgürlüklerin kaba güce ve zora dayalı olarak çiğnendiği bir toplumda, özgürlükçü, eşitlikçi ve demokratik talepler sürekli baskı, tehdit, sömürü ve terör altında tutulamaz.
Devrimci ütopyalarıyla burjuva diktatörlüğüne, faşist uygulamalara karşı direnen, doğrudan demokrasi hakkını kullanan ve toplumu dönüştürmek isteyen bütün birimler, bu topraklarda hiç bir zaman eksik olmamıştır.
Sistem, artık bütün inandırıcılığını yitirmiştir. Emperyalist-kapitalizm, yapısal, eşitsiz, özgürlüksüz ve adaletsiz konumuyla, bütün insanlığı tehdit eden barbar bir kimliğe dönüşmüştür.
Elimizdeki kitap, 12 Mart 1971 askerî faşist cuntasal kalkışmalar döneminde, hiçbir hukuk ve etik değer tanımayan bir dönemin iç ve dış gerici güçlerine karşı verilen bir mücadelenin önemli ve ilginç bir bölümünü oluşturmaktadır. Talat Turhan´ın Bomba Davasındaki tarihsel Savunması, Türkiye´deki egemen gerici sınıfların emperyalizmin kucağında nasıl bir ilişki içinde olduğunu, bu türden tezgahlanan dâvalarla sınıfsal çıkarlarını koruduklarını ortaya çıkarıyor. Aynı zamanda, sistemin baskı, terör, işkence, keyfî ve fiilî infaz yöntemlerini kullanarak bütün devrimci düşünce-davranış çizgisi taşıyanları nasıl kuşatıp işlevsiz kılmak istediğini de aydınlatıyor.
Talat Turhan, hukuk yoluyla mücadelede neyin kavgasını veriyor? diyenlere, taa o günlerden bu günlere ulaşan iç ve dış gerici güçlerin nasıl bir evrim geçirdiğini de kanıt ve belgeleriyle sunuyor. İnsana, insanlığa ve emekçi halkımıza karşı aydınlatma görevini yerine getiriyor. Talat Turhan, sistemi ve mantığını teşhis ve teşhir ederken bugün haklı bir yerdedir. Tarihsel/sosyal haklılığıyla da Yargılayanları Yargılıyorum! diyebilmektedir.