Merhaba sevgili okurlar. Üç yıl aradan sonra size sunduğum yeni kitabım, her şeyden önce arkadaşlık ve aşk üzerine. Aynı zamanda birey ve takım, uyum ve aykırılık üzerine. Dolayısıyla, yalnızlık üzerine. Biraz da, anlamak ve hissetmek, düşünmek ve inanmak üzerine. Yani çoktan seçmeli yaşama problemleriyle uğraşanlar için yardımcı kitap olmaya aday. Gündelik hayatın birtakım güçlüklerinden kurtulmak için kendilerine bir adacık (Sadece Apartman) yapan arkadaş grubunun macerası, konumuz. Sandıklara saklanmış ölülerin ve özlemlerin yüküyle ağır; harcanmış aşkların koyu gölgeleri altında karanlık... Bir yandan da, gündelik gerilimleri azaltma gayretleri, kendine özgü bir günah çıkarma kurumu oluşturma girişimleriyle yüreklendirici. Hele tatlı intikam duygularını tatmin ve anlamlı bir yaşama alanını var etmek için kalkışılan faaliyetlerle, azıcık da kışkırtıcı, belki baştan çıkarıcı. Aydınlık. Bizi kabul etmiyor ve topluca üzerimize yükleniyorlarsa, onlar´ı teker teker yenemez miyiz? Kahramanlarımızın bazıları bunu deniyor. Çünkü bazıları boyun eğerek yaşayamaz. Kitabımın özellikle, çoluklu çocuklu göbekli kırışıklı halleriyle, günümüzün atmosferine inat, bir tür mahalle arkadaşlığını sürdürmeye çabalayan bizim kuşağa ve itirazı olan herkese ilaç gibi gelmesini umuyorum. Ne diyorlar türküde: Omzundan tuttuk seni / Sanma unuttuk seni / Yaşıyorsun ölmedin / Halaya kattık seni.
(Arka Kapak)