İnsan, sonradan gidip yerleştiği yeri, daha önceden yaşadığı, sevdiği yerin, küçük bir maketi haline getiriyor, zamanla.
Şehrin ortasından geçen kirli ren, martılar, arada gürültüyle kalkan birkaç motor, o motorların gelip geçerken yarattığı dalgaların ortasında yanıp sönen eski deniz feneri, akşamları, nehir kenarında bir cumartesi hüznünü dağıtmaya çalışan boynunu bükük Türkçe... Bana, bıkaıp geldiğim şehri yaşattı çoğunlukla. Şiir denen can simidimle daha ne kadar batmadan, su yüzünde durabilirim bilmiyorum, bildiğim, bu maket şehirde altı yıldır, şiir tek dayanağım!...
Onunla dayanıyorum çok şeye.
- Ali Asker Barut