Burn, mother fuckers, burn! şarkısını söylermiş Irak`a bombalarıyla ölüm yağdıran Amerikan askerleri. Michael Moore`un romantik filmi 9/11 Fahrenheit`da bundan keyifle söz ediyorlar. Bu kitapta, dünyaya bir vahşet filmi izlettiren Amerikalı makiniste Boyun devrilsin; yüzün kara olsun; toprak başına! diye beddua edebilirdim, kalkancı sisi arkasına saklanıp 32 kısım tekmili birden savaş ve aşk temalı kahramanlık öykülerini bize aşure niyetine yedirdiği için. Hatta, tıpkı bu şarkının sözleri ile küfredebilirdim Amerika`nın payidar olmak için dünyayı kana bulayarak yol alan imparatorluk ideolojisine. Ama bedduadan ya da küfürden daha fazlasını yapmak gerekir. Amerika ve İngiltere`nin, tüm Anglo - Sakson Hıristiyan aleminin binlerce yıldır masallarla, söylencelerle, söylenenlerle yoğrulmuş ve mutlak gerçeklikler gibi hayatımızı yönlendiren, kimliğimizi şekillendiren hastalıklı belleğini imha etmek şarttır; bu aşk soslu, savaş ve hayatta kal! komutlu bellek ortadan kaldırılırsa, vahşi kapitalist Batı`dan eser kalmayacaktır. Batı`ya yaptığı her işte haklı olduğunu söyleyen bu bellektir. Amerika ve onun destekçisi tüm zevat küresel belleği oluşturmaktadır ve bu tektipleşmeye `Dur` demek gerekmektedir.