Ey hakikat yolunun yolcusu; Hakka giden yolları birbirinden farklı sanma, hepsinin özü aynıdır. Mevlânın birliği demek olan Tevhid hakkında ve Hakka ermek için bir rehberin öncülüğünde çıkılan manevi yolculuk anlamına gelen seyr ü sülûk konusunda Allahın sözüne kulak ver ve içindeki kuşkuları ortadan kaldır. İnsanın kalbine Allah lafzı nakşedilmiştir. Allah! Allah! demek kalbin gıdasıdır. Yer, Gök ve kainatın bütün zerreleri, dünya içindeki her şey, her an Hakkı zikretmektedir. Basireti, yani kalp gözü açık olanlar bunu apaçık görürler. O, yeri göğü koruyup gözetendir.
Kalbin rehberi, Allah aşkı olduğunda, insan âlemde nurların feyzini idrak eder. Kendini bilen Rabbini bilir hadisinin sırrını bilen bunu anlar, kendini anlayan ise Allahı bulur. Nefsini görmek dilersen işte mirâtüş-şühûd /Rabbini bilmek dilersen eyle ifnâ-yı vücûd her neye baksan gördüklerinin hepsi Allahın sanatıdır. Kudret sahibini sanatından anlamaya gayret et. Bu âlemler, hepsi Allahın aynalarıdır. İlkönce insanı inceden inceye araştır. Allahın en güzel eseri olan insanı bir damla sudan yaratmış olması, Hakkın yüce kudretine bir kanıt değil midir? Her ne görse zât-ı Hakkı fikreder/Mâsivâ artık ana vermez keder