İnsanlık tarihinin belkemiğini oluşturan, avcılık ve toplayıcılıktan tarıma, oradan kentlere ve devlete geçiş evrelerini Mezopotamya´da gerçekleşen bu geçiş dönemini incelemektedir. Bunu zengin bir görsel malzeme desteğiyle yaparken tarıma, kentlere, devlete geçişle ilgili kuraklık, fetih, tabakalaşma, sulama, nüfus gibi görüşlere meydan okumakla kalmayıp, bunların yerine ekoloji, yüksek taban suyu, nüveleşme, yatay ilişkilerden dikey ilişkilere geçiş, konik klan yapısı gibi özgün açıklamalar ileri sürmektedir.
Uygarlığın Yakındoğu'da doğuşunun taslağını, ekolojinin, tarihin, arkeolojinin ve etnografyanın verilerini çapraz denetimden geçirerek çizmektedir. Bunu o derece başarıyla kotarmaktadır ki, Londra Arkeoloji Enstitüsü Başkanı David R. Harris hem bilginlere, hem konunun uzmanı olmayanlara seslenebilen yapıtının, alanında bir tour de force (güç gösterisi) olduğunu rahatlıkla yazabilmektedir.
Yapıtın sonundaki 46 sayfalık (1000´in üzerinde) kaynakça, çalışmanın gücünü göstermesi yanı sıra, insanlık tarihiyle ilgili araştırma yapmak isteyenlerin yararlanabileceği zengin bir hazine niteliği taşımaktadır.