Ütopistik, kapitalist sistemin nihayete erdiğine dair belirtilerin arttığı geçiş çağında, bundan sonra nasıl bir sistemde yaşamak istediğimizle ilgili rasyonel bir çalışma alanıdır. Wallerstein, ütopyalara değil, geleceğe dönük bilimsel bir disipline ihtiyacımız olduğunu belirtir.
Ütopyalar? Ütopistik? Bu yalnızca bir sözcük oyunu mu? ...ütopyalar yanılsamaların, dolayısıyla kaçınılmaz olarak, hayal kırıklıklarının besleyicisidirler. Ve ütopyalar, korkunç yanlışların haklı gösterilmesi için kullanılabilirler, kullanılmışlardır.
Gerçekten ihtiyaç duyduğumuz en son şey, daha fazla ütopyacı görüşlerdir. Ütopistikle kastetmek istediğim, oldukça farklı bir şeydir. Ütopistik, tarihsel alternatiflerin ciddi bir değerlendirmesi, olası alternatif tarihsel sistemlerin gerçek rasyonalitesine uygun olarak kararlarımızın uygulanmasıdır. İnsani toplumsal sistemlerin, bu sistemlerin içinde varolabilecekleri sınırlılıkların ve insan yaratıcılığına açık alanların ciddi, rasyonel ve gerçekçi değerlendirmesidir. Mükemmel (ve kaçınılmaz) geleceğin çehresi değil, fakat alternatif, güvenilir bir biçimde daha iyi ve tarihsel olarak mümkün (ancak kesin olmaktan uzak) bir geleceğin çehresi.