Gökalp Sosyalijisi, asgari 500 yıldan beri kimliğini yitirmiş bir topluma, bir yanda ulus-devlet olmanın açmış, öte yandan da Kemalist sistemle birliktelik sağlayarak kimliğimizi kazanmanın yolunu açmıştır.
Ülkemiz, şu anda Avrupa Birliği sürecinde ve küreselleşmenin eşiğinde yürümektedir. Ancak Cemaatlaşma grubu, gelenekli yabancı soylu unsurlarla diyalog sağlayarak, ulus-devlet olgusunu dışlamakta ve Kurucu Kültürü devre dışı bırakmaktadır..
Türk toplumu, şu anda kimlik krizi içinde, Avrupa Birliği´nin tarihsel yaklaşımını belirleyen Avrocracy yöntemleriyle, adeta bir federasyona doğru itilmektedir. Kemalist sistem ve bu sistemin yapı taşlarını oluşturan Gökalp sosyolojisi, artık devreden çıkarılmanın eşiğindedir.
Ancak, Judeo-Hristiyan akımının Büyük Ortadoğu Projesi, Güneydoğu´yu kuşatan etnik yapılaşmaların ittifakı, hala aşiret-kabile yapısı içindeki unsurların kurucu kimlikle bütünleşmeme eğilimlerini, ülkemizi yeniden Gökalp sosyolojisinin içine çekmektedir.
Biz kimiz? Türk kimliğine Gökalp´çi yaklaşım
Sosyal evrim teorisi
Kültür ve uygarlık çöküşü
Elitlerin dolaşımı teorisi
Batılılaşma ve kalkınma
Batıda ve Osmanlı´da aydın modeli
Kemalist sistem sonrası ulus-devlet
Milli eğitim sisteminde kimlik arayışı Gökalp´çi yaklaşım
Halk kültürü-Kitle kültürü farklılaşmaları
Gökalp sosyolojisinde laiklik ve İslamlaşma akımı
Gökalp sosyolojisinde İki Kültür teorisi