İstanbul´un ilk yerleşim alanlarından olan Kuzguncuk, üç dinden insanın yüzyıllardır birarada yaşadığı bir semttir. Yahudiler Kuzguncuk´u, Kudüs´e bağlı toprak olarak görür ve buradaki tarihi sinagogda ibadet, hacı olmakla eşdeğer sayılır. Hrmenilerin ve Rumların tarihi kiliseleri de burada bulunmaktadır.
Türkiye´nin köklü aileleri de Kuzguncuk´un köşklerinde ve yalılarında oturmuştur. Atatürk Harbiyeliyken, yedi, yıl boyunca, hafta sonu tatillerini bu köşklerden birinde, Ali Fuat Cebesoy´un evinde geçirmiştir. Ali Fuat Cebesoy´un ailesi pek çok ünlüyü de yetiştiren köklü bir ailedir. Osmanlı döneminde pek çok ünlü sadrazam ve nazır bu aileden çıkmıştır. 141-142. maddelerin mimarlarından Şevket Mocan da, bu maddelerden defalarca yargılanan Nâzım Hikmet, Mehmet Ali Aybar ve ünlü TKP´liler Zeki Baştımar ve Dündar Baştımar da aynı ailedendir. Nâzım´ın teyzesi Sare Hanım da yıllarca Kuzguncuk´ta yaşamıştır, işin ilginci. Sare Hamm´ın doğumuna Atatürk de Kuzguncuk´ta şahit olmuştur.
(Arka Kapak´tan)