Devlet içindeki en üstün buyurma kudretinin Millete ait olduğunu belirten Milli Egemenlik ilkesi, Türk Hukukunda ilk defa 1921 Anayasasında yer almış daha sonra 1924, 1961 ve 1982 Anayasalarında aynen tekrarlanmıştır. Ayrıca Anayasanın 80. Maddesinde, bu maddenin bir sonucu olarak, Türkiye Büyük Millet meclisi üyelerinin, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün milleti temsil edecekleri hükme bağlanmıştır. Yani egemenliğin sahibi olan millet, bu egemenliğini ancak temsilciler aracılığıyla kullanabilir. Dolayısıyla, milletin temsili açısından, bu temsilcilerin belirlenmesi, hak ve görevlerinin neler olduğu, ne gibi güvencelere sahip oldukları ve görevlerinin ne zaman ve nasıl sona erdiğinin tespiti son derece önemlidir. Çalışma bu öneme haiz durumu detayları ile incelemektedir.