Kadınların tüm dünyada genel olarak 20. yüzyılın ilk yarısında kazandığı yasalar önündeki seçme ve seçilme hakkının yaşama geçirilmesindeki aksaklıklar bugün de varlığını korumaktadır.
Geleneksel ataerkil işbölümünün sınırlarını zorlamayan seçme hakkını kullanırken, sayısal açıdan erkekle neredeyse denk oranlara yaklaşan kadınların, siyasal temsil konusunda bu nicel eşitliğe bile ulaşamadıkları görülmektedir. Evrensel olan bu sorunun Türkiye´deki yansımlarını incelemek amacıyla 1935-1999 genel seçim dönemlerinde siyaset, basın gündemi ve kamuoyu ilişkisini kadın ve siyaset perspektifinden inceleyen araştırma, Türkiye´de her seçimin kendine özgü bir konu egemenliğinde geçtiğini ortaya koymuştur.
Ayşegül Yaraman