Din hizmeti, özü itibariyle sivil bir hizmettir. Bundan dolayı dini kurumlar sivil hizmetler üreten, tıpkı batıdaki kiliseler gibi kurumlara dönüştürülmek zorundadır. Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Bakanlığı´nın günümüze kadar önemli hizmetler yaptığı elbette inkar edilemez. Fakat aynı kurum çok daha büyük hizmetler de yapabilirdi. Ona bu imkan verilmeli ve düzenleme ona göre yapılmalıydı. Asırları dolduran bir diyanet mirası üstünde oturan modern Türkiye çok zayıf bir DİB ile yola çıktı. Başkanlık makamına getirilen kişilerin, mesela Rıfat Börekçi, Ahmet Hamdi Akseki, sahip oldukları ilmi ve manevi karizma sayesinde söz konusu zayıflık kendisini çok derinden hissettirmedi belki. O gün mevcut şartların gereği pek çok kurum aşağı-yukarı aynı durumdaydı ama artık şartlar değişmiştir. Ülkenin ihtiyaçları, sorunları ve ilişkileri çok farklı bir düzeye gelmiş ve kurumlara göre biçim ve yetkiyi kazanmak durumu ile yüz yüze gelmişlerdir. Prof.Dr. Mehmet S.AYDIN