Türkiye Cumhuriyeti`nin kurucu ilkelerini ve yöneticilerinin zihinlerini harekete geçiren ruhu anlamak isteyen biri Ziya Gökalp`i dikkate almak zorundadır. Ziya Gökalp Türkiye Cumhuriyet`nin manevi kurucularından, hatta belki de en sözü geçenlerinden biridir.
Atatürk reformlarının en dikkate değer özelliği, her ne kadar reformların birçoğunun yapımı için gerekli hammaddedışarıdan ithal edilmiş ise de, üretilen mallar kendi halkının zevkine, geleneklerine ve yaşam tarzına uygun gelecek şekilde yurt içinde işlenmiştir. Bu işleme sürecinde, Ziya Gökalp hiç de küçümsenmeyecek bir rol oynamıştır.
Ziya Gökalp Türkiye`de hızlı değişimlerin olduğu bir dönemde yaşamıştır. Düşüncelerini büyük ölçüde Avrupa`dan olmak üzere ödünç almış; özgün ve mantık kurallarına fazla başvuran bir düşünce adamı olmamış ise de; Batılı düşünce, gelenek ve yöntemlerinin kendi ülkesinin kurumlarında en iyi nasıl uygulanabileceğini ortaya koyabilmiştir.
Ziya Gökalp yazılarında sadece yerel veya Türkiye`ye özgü konuları işlememiş, birey ve devlet, devlete karşı özel teşebbüs, çok uluslu ve tek uluslu devlet vs. gibi hala tartışılmakta olan konular üzerinde de durmuştur.
Uriel Heyd, Ziya Gökalp üzerine yaptığı bu çalışmada, Gökalp`in düşünce yapısını, felsefesini çözümlemeye çalışarak, Türkiye Cumhuriyeti`nin kuruluşunda ve Türk milliyetçiliğinin oluşumunda oynadığı rolü, beslendiği kaynakları analiz etmektedir.
(Arka Kapak)