Türk dili kadar tarihî derinliği ve coğrafî yaygınlığı olan pek az dil vardır. Bu yüzden Türk dilinin tarihini yazmak, iğne ile kuyu kazmaya benzer. Dilimizin esaslı tarihini ve gramerini yazmak için öncelikle, yazı dili hâline gelmiş lehçelerin temel kaynaklarını tespit etmek ve bunlar üzerinde yapılan çalışmaları bir araya getirmek gerekir. Bu kaynaklar bilgisi, yapılacak karşılaştırmalı lehçe çalışmalarına temel teşkil edecektir. Ancak o zaman, Türkçenin çerçevesini oluşturduğu bir işte ve fikirde birlik meydana gelebilecektir.
Bu kitapta, Türk dilinin Altayistik tasnifleri doğrultusunda tarihî dönemleri ele alındı. Konuların işlenişinde, dönemin tarihi ve coğrafyası hakkında genel ve temel bilgiler sunulduktan sonra, o dönemde teşekkül etmiş lehçenin temel eserleri tanıtıldı ve söz konusu eserler üzerinde yapılan çalışmaların bibliyografik künyeleri verildi.
Konularla ilgili metin ve söyleşilere yer verilmek suretiyle bir çeşit bilgi güncelleştirilmesi yapıldı.
Bilgilerin somutlaştırılması amacıyla harita, tablo ve resimler ilave edildi.