Bu kitabı belki de bir tek, içinde dilegelen düşünceleriya da benzer düşüncelerikendisi de zaten bir kez düşünmüş birisi anlayacak.Bir öğretici kitap değil, böylece. Anlayarak okuyan tek bir kişiye zevk verebilirse, amacına ulaşmış olacak.
Kitap felsefe sorunlarını ele alıyor vesanıyorumgösteriyor ki, bu sorunların soru olarak ortaya çıkmaları, dilimizin mantığının yanlış anlaşılmasına dayanır. Kitabın bütün anlamı, şuna benzer bir sözde toplanabilir : Söylenebilir ne varsa, açık söylenebilir ; üzerine konuşulamayan konusunda da susmalı.
Kitap böylece, düşünmeye bir sınır çizmek istiyor, ya da, daha çokdüşünmeye değil, düşüncelerin dilegetirilişine : Çünkü düşünmeye bir sınır çizmek için, bu sınırın iki yanını da düşünebilmemiz gerekirdi (yani düşünülmeye elvermeyeni düşünebilmemiz gerekirdi).
Sınır, öyleyse, yalnızca dilin içinde çizilebilecektir, ve sınırın ötesinde kalan da, düpedüz saçma olacaktır. Ludwig Wittgenstein.
Tractatusun 1933te son biçimini almış Routledge basımı Almanca metninin tıpkıbasımı ile Oruç Aruobanın Türkçe çevirisi yer alıyor kitapta. Bu Metis baskısı kitabın dördüncü basımı. Tractatusun yanı sıra, bakışımlı, karşılaştırmalı bir okuma sağlayabilmek için Wittgensteinın sonraki döneminin ürünü olan Felsefi Soruşturmaları da yeni bir Türkçe çeviriyle yayımlayacağız.