Söz uçar yazı kalır, diyen atalarımız bugün de en az geçmiş kadar önemli olan tespit ve tavsiyelerini taşlar üzerine kazıyarak bize ulaştırmışlardır. Aynı anlayışla birçok devlet adamı da bu yolu takip ederek hatıralarını kaleme almışlardır. Bu gelenek 19. Asırdan itibaren dönemin valileri tarafından Salname adı verilen yıllıkların yayınlanmasıyla resmi bir hüviyet kazanmıştır. 20. Asra kadar devam eden Salnameler, yakın dönem şehir tarihi üzerinde çalışan bilim adamlarının önde gelen başvuru kaynakları olmuştur.