Format | Kitap |
Barkod | 9789754703870 |
Yayın Tarihi | 2009-03-10 |
Yayın Dili | Türkçe |
Baskı Sayısı | 2.Baskı |
Sayfa Sayısı | 315 |
Kapak | Karton |
Kağıt | 2.Hamur |
Boyut | 135 X 195 |
Hannah Arendt´in modern siyasal düşüncenin klasik yapıtları arasında yer alan Totalitarizmin Kaynaklarının ikinci cildini, Emperyalizm oluşturuyor. Arendt´in emperyalizm kuramı, bu alanda en fazla söz sahibi olan Marksist yaklaşımlardan farklı- fakat bu yaklaşımların da yararlanabileceği, hesaba katma gereği duyacağı bir pencere açıyor. Arendt, emperyalizmi, kapitalist ekonominin gelişmesinin doğal bir sonucu olmaktan ziyade; modern çağın ve özellikle ulus-devletin yozlaşmasının bir ürünü olarak görmeye yatkın. Aynı zamanda emperyalizmin, bir kez devreye girdikten sonra, ulus-devletin ve modern çağın yozlaşmasını olağanüstü hızlandıran bir devr-i daimi başlattığını gösteriyor. Arendt bu kitapta, modern emperyalizmin, eski sömürgecilik / müstemlekecilik ile, ırkçı ideolojiler ile, milliyetçi pan akımları, partilere alternatif olarak çıkan popülist siyasal Hareketler ile ilintilerini de büyüteç altına alıyor. Tabii, Totalitarizmin Kaynaklarının üç kitabını birbirine bağlayan özneyi teşkil ettiğini biraz mübalağa ile söyleyebileceğimiz ayaktakımı da... Her biri totalitarizmin öncülleri olan bu etkenler, emperyalizm bağlamının dışında da ilgiye değerler, Arendt´in analizinde. Emperyalizmin Güney Afrika´nın sömürgeleştirilme tarihini anlatan bölümü, modern emperyalizmin ruhunu anlatmak için son derece çarpıcı bir örnek olay hikayesi. Keza Rudyard Kipling´in, Arabistanlı Lawrence´in veya elimde olsa gezegenleri ilhak etmek isterdim sözünün sahibi ´büyük´ sömürgeci Cecil Rhodes vb.lerinin portreleri, emperyalizmin ruhu ve karakteri hakkında çok şeyler söylüyor...
(Arka Kapak)