Daha çok akşamları, çekip bir yaprak daha, görülür ki... Dört türlüye öfkeyle azabın yağmuru düşer; alışverişte çok yemin edenlere ve kocasından başka herifle yatanlara ve yaptıkları işle vebayı aratan büyüklere ve kendini bilmez yoksullara... Sofrayı hazırlıyor bakalım, ayaklarımın kokusu yayılıyor odaya, leylekler de gidiyor, geçen yılın bıldırcın geçimine doğru dükkanı genişletmek istemiştim ve daha sonra hiçbir şeycik kalmamıştı, kapısını bile açık bırakmıştım ve gene demir bulmuş, ise başlamıştım... Yırt bir tane daha, böylece hep, daha çok aksamları, yırtarsın gider, bir gün olur, okursun, gelecek yıla pek birşeyler değişmeden, gene hep aynı şeylere, döner durursun... Demir eksik.