Dünya edebiyat klasiklerinden biri olarak kabul edilen Tom Amca´nın Kulübesi, yarattığı duygusal ve politik etkilerle yalnız edebiyata değil, ABD tarihine de damgasını vuran bir roman. İlk kez yayınlandığı 1852 yılında devrimci ve yenilikçi niteliğiyle büyük tepki toplayan, beyazların egemenliğini sürdürdüğü on dokuzuncu yüzyıl Amerika´sının utanç verici kölelik kurumu karşısındaki tutumunu acımasızca, ayrıntılarıyla gözler önüne seren bir başyapıt. Amerika´da köleliğin kaldırılmasında büyük etkisi olduğu söylenen roman, köleliğin korkunçluğunu, insan doğasına aykırılığını, ahlaki ve dini yanlışlığını dile getirir. Nasıl bir yaşam sürerlerse sürsünler, bütün kölelerin ortak bir noktası vardır: özgürlükleri ve gelecekleri yoktur. Mal olarak alınıp satılan, ailelerinden koparılan insanlardır onlar; kimi çocuklar bu yazgıdan kurtulmaları için doğar doğmaz öldürülürler. On dokuzuncu yüzyıldaki kölelik koşulları göz önünde bulundurularak okunması gereken bu romanda, yazar, köleliği beyazların sorunu olarak ele alırken, zencilerin çektikleri ıstırap ve sıkıntıları ön planda tutmuş, onlara özellikle Tom Amca başta olmak üzere, ahlâklılık, yumuşaklık ve inançla donatılmış bir insanlık gücü bağışlamıştır.