Edebiyat teorisine dair genel ifade, teorik açıdan pragmatik bir düşünceyle başlamaktadır. Bu düşünce edebiyat nedir vb. edebiyatın tanımına yönelik sorular kadar, dilin edebî ya da gayri edebî kullanımı arasındaki mevcut farkın sanatın yazılı ve sözlü formları arasındaki fark gibi tartışılmasını açıklayan bir düşüncedir. Bu durumda değişik edebî türlerden ve değişik bakış açılarından ortaya çıkan tasvirî bir taksonomiden (sınıflandırma bilimi) ve böyle bir tasniften çıkan normatif kurallardan hareket edilmelidir. Ya da bir araştırmacı eğer fenomenolojik model uğruna skolastik düşünceyi reddederken, yazma, okuma veya her ikisini içine alan edebî faaliyetin fenomenolojisine ya da edebî eseri böyle bir faaliyetin korelasyonundan doğan bir ürün gibi gören düşüncelere dayanmalıdır/teşebbüs etmelidir