İçki ve seks kokan erkek egemen bir atmosfer; entrika, şiddet, işkence, hatta cinayet dolu dramatik sahneler: Bunlar, Dominik Cumhuriyeti´ni otuz yıldan fazla diktatörlükle yöneten Rafael Trujillo´nun rejiminin belirleyici simgeleri. Yaşamı boyunca dehşet ve boşluk duygularının pençesinden kurtulamayan 49 yaşındaki Urania Cabral, doğduğu yer olan Dominik Cumhuriyeti´ne dönünce 1961´deki acı olayları yeniden yaşar. Başkentin hâlâ Trujillo Kenti olarak anıldığı ve yaşlı diktatör Trujillo´nun üç milyon insan üzerinde dehşet saçtığı günler belleğinde taptazedir. 1961 yılında bir suikastta öldürülene kadar iktidarını şiddete, şantaja dayandırarak sürdüren Trujillo´nun öldüğü gün üzerinden yola çıkıp gelişen roman, diktatörün ve döneminin portresini üç ayrı bakış açısından anlatıyor: Ülkesine ancak 35 yıl sonra dönen 49 yaşındaki Urania Cabral´ın gözünden, Trujillo´nun iktidardaki 31 yılını kendi sesinden ve diktatörü öldürmek üzere suikast hazırlayan dört kişinin ağzından. Dominiklilerin Teke adını taktığı Trujillo´ya karşı düzenlenen devrimin kanlı sonuçları bir ülkenin tarihini değiştirecektir. Diktatörlük tarihi üzerine yazılmış bir başyapıt olan Teke Şenliği, Perulu yazar Mario Vargas Llosa´nın çağdaş dünya romancıları arasındaki yerini daha da yükseklere çıkarıyor.