Baharatın öyküsü insanlık tarihiyle iç içe. Dünyanın öte yanındaki tatlar ve kokular, zor, yavaş, pahalı ve tehlikeli bir yolculuktan sonra yemeklerimize katılır, kutlamalarımızı şenlendirir. Antikçağlardan beri dünya pazarlarında eşsiz bir yeri olan baharat, yiyecek ve içkilere, sağlığa, parfümlere, dinsel hayata, büyülere ve törenlere damgasını vurdu. Bazı coğrafi keşiflerin temel güdüsü, Batı dünyasında baharata duyulan açlıktı. Baharat zenginliğe, fetihlere ve hatta soykırımlara yol açtı. Sömürgeci güçler onun için savaştı, ticaretini kontrol etmek amacıyla insanları köleleştirdi ve öldürdü. Ama Tehlikeli Tatlar sadece baharatın arkasında yatan dramı ele alan bir kitap değil; çeşitli kültürlerde baharatla ilgili söylencelerin, inanışların anlatıldığı, dilbilimsel bir dedektiflikle baharat adlarının izinin de sürüldüğü bir kitap. Tehlikeli Tatlarda tarçın, karabiber, safran, zencefil gibi dünyada ticareti yapılmaya devam edilen, eski kentlerin baharat çarşılarında benzersiz kokularını etrafa saçan baharat çeşitleri; dârül-fülfül, cennet biberi, kebâbe gibi bir zamanlar dünya çapında önemliyken günümüzde neredeyse unutulmuş olanları; bugünlerde çok yaygın ve çok sıradan olduklarından artık kimsenin baharat yerine koymadığı ürünleri bulacak, artık yok oldukları için bir zamanlar yiyeceklere kattıkları tadı asla bilemeyeceğimiz silphiumun başına gelenlere şaşacaksınız. Sadece bu kadar da değil, bu kitapta adını duyduğunuz veya duymadığınız bir çok baharat türü kol geziyor: Sandalağacı, pelesenk, tarçın, sadiç, misk, karanfil, küçükhindistancevizi, besbâse, kâfur, aselbent, esmeramber, ödağacı, havlıcan, ravent, meyan kökü, ginseng, yıldız anason, zerdeçal, cedvar, zarumba, amomum, kakule, şeytantersi, damla sakızı, akgünlük, mürr, kişniş, kimyon, anason, nanahan, çörekotu, hardal, haşhaş, ayıfındığı reçinesi, vanilya, biber çeşitleri, koka!. Öyküleri, nasıl kullanıldıkları, karışımları ve bazı yemek tarifleri bu resmi geçide eşlik ediyor.