Annem, ahretlik ve kardeşlik ile toplanırlar, bilhassa Yunus Emre´den ilahiler, şiirler okurlardı. O tertemiz, o saf, o büyük değerleri sezen ve benimmseyen seslerin bende büyük hakkı vardır. Bir tek şiirini bile yazılı olarak görmeden duyduğum Yunus Emre aşkı onun büyük mirasıdır. Mevlana´ya da o sayede erdim.
Durur dinlerdik. Bu gönülden çağrı için benim ulaşamayacağım bir yerlere gideceklermiş, hatta gitmişler sanırdım. Başka halleri de olurdu. ´Adı güzel, kendi güzel Muhammed´e başladılar mı, şevklenir, neşelenir, nurlanırlardı. Aklımız ermezdi elbette; ama bir tohum çatlayacak, bir yerler yeşerecekmiş gibi gelirdi. Bu mısraların ve o seslerin yörüngesinde biçimlendirmeye çabaladığım rüyalar görürdüm.
(Arka Kapak)