İstanbul´daki 200 terlikçi asla 201´e çıkamazdı...
Kuyumcu Konstantin, Sultan Selim´in oğlu Şehzade Süleyman´a: ´Sana bin değnek vuracağım!..´ demişti.
Suçlu esnaf, dükkanının önünde falakaya yatırılır, bütün çarşılının gözlerinin önünde dayak attırılırdı.
Çıplak taban ıslatılır... Tabana şiddetle inen değnekler hemen kaldırılmaz... Deri yüzerek geçirilirdi...
Fütuhat Devri´nde ordunun peşi sıra terziden hamamcı ve berberine kadar adeta koca bir çarşı yürümüştü.
Alay, Sirkeci´den başlar, Alemdar, Divanyolu, Beyazıt, Aksaray, Şehremini, Topkapı´dan geçip Davutpaşa Kışlası´nda son bulurdu.
(Arka Kapak)