Barbarlık, insan hayatının kasıtlı bir biçimde mahvedilmesi, sistemli baskı rejimleri, devasa bir ekonomik zenginliğin bedeli olarak geniş çaplı yoksulluk ve bütün bunların teknolojik ilerlemenin sağladığı araçlarla yapılması açısından, 20. yüzyıl insanlığın gördüğü en felaketli yüzyıldır. Bu yüzyılda en çok hırpalanan ve kötü niyetlerin meşrulaştırılmasi için en çok kullanılan bilimsel araştırma alanı ise tarih olmuştur.
Tarihsel belgeler hükümetlerin çıkarları doğrultusunda ve onlann tarihçileri tarafından defalarca çarpıtılmış, bu çarpıtmalar tarih kitapları olarak öğrencilere ve okurlara sunulmuştur.
Elinizdeki kitap, tarihin kötüye kullanımlarından rahatsızlık duyan ve bunların önlenmesi için somut çözümler üretmeye yönelik bir projede bir araya gelen bir grup tarihçinin sunuşlarından oluşmaktadır.
Geçmişin nefret üretmediği daha barışçıl bir gelecek için tarihçiliğin ve tarihçilerin yapabilecekleri konusunda ipuçları arayanların ilgisini çekecek bir kitap.