Yaşamım, görgü tanıklığım, okurluğum, düşünen ve dünyayı değiştirme gücüne inanan kişiliğin tüm günah ve sevaplarıyla ortada. Ne biritirmişsem kendime ayırmadan, gizleyip saklamadan verme aşamasındayım. Sevmekten de, sormaktan da korkmuyorum. Sevmek ve sormak inanmaya ters düşmüyor benim dünyamda. Ayrıca yargılarken yargılanmayı da içtenlikle göze almak zorunda kalan bir kuşağın tarihsel sorumluluğundan payıma düşeni yüklenmek zorunda olduğumu da biliyorum...
- Şükran Kurdakul
Çağdaşlaşma bilincimiz, iki yönlü bir çaba istiyor bizden. Hem yaratma eylemimizi sürdüreceğiz, hem örgütlenme bilincimizi koruyacağız. Var oluşumuzun ve çilemizin nedeni de budur bence diyen ve yaşamını bu doğrultuda sürdüren Şükran Kurdakul, 1940 Toplumcu Gerçekçi Kuşağ'nın bir edebiyatçısı olarak, 1940'lı yılların başından beri, şairliği, öykücülüğü, düşünürlüğü, edebiyat tarihçiliği, örgütçülüğü ile örnek bir edebiyat adamıdır.
Kardelen, Turnalar ve Gökyüzüne Akan Irmak romanlarının yazarı Öner Yağcı, Şükran Kurdakul adlı bu yapıtıyla, romancılığına edebiyat incelemeciliğini de katıyor. Öner Yağcı'nın duru anlatımı ve toplumcu gerçekçi bakışıyla kaleme aldığı bu kitapta edebiyatseverlere bir bakıma elli yıllık bir edebiyat serüveni sunuluyor. Kurdakul'u, kendisini yaratan toplumsal dönemleri de gözler önüne sererek anlatan bu kitabın özellikle genç kuşaklar için önemli bir kaynak olacağına inanıyoruz.