Tasavvuftaki herhangi bir yolun gelişimi ya da tarihi hakkında genel bir şeyler söylemek görece basit bir iş olsa da, bir kere yolun kendisini tartışmaya başladığımızda anlatıların, hikayelerin hiçbirisi tek başına yeterli olmayacaktır. Rumi?nin söylediği gibi vakit aşk üstüne yazmaya geldiğinde kalem kırılır, kağıt yırtılır. Diğer bütün manevi konularda olduğu gibi tasavvuf da ancak yaşanarak içine girildiğinde anlaşılabilecek niteliktedir. Özet olarak denilebilir ki; tasavvuf aşk vasıtasıyla kalpten Allaha uzanan bir yoldur. Bu nedenle tasavvufu anlayabilmek için kalbin dilini bilmek gerekmektedir.