Abdullah Öcalan`ın yakalanması, Türkiye`de on yıllardır süren PKK terörü meselesinin de bir çözümü gibi sunulmuş ve algılanmıştı beş yıl önce. Oysa durumun ilk başta beklenildiği gibi olmadığı (ve olamayacağı da), zaman içinde iyice belirginleşti. Terör örgütü kurucu lideri, hakkında verilen idam cezası sonrasında başka isimler altında varlığını sürdüren büyük bir yapının en önemli sembolü olmayı sürdürüyor. Bu arada ortadoğuda Kürtlerin varlığı, Amerika`nın Irak işgali sonrasında hızlı bir biçimde devletvari bir oluşuma doğru yol alıyor. PKK`nın liderinin yakalanması sonrası bütün gelişmeler, Abdullah Öcalan`ın yakalanması olayını tekrar düşünmeyi gerektiriyor. Öcalan`ın yakalanması sonrasında İmralı`da yapılan bütün duruşmaları izleyen gazeteci Arslan Tekin`in bu kitabı, bu tür bir yeniden düşünmeye ve gelişmeleri tarihsel ilerleyişi içerisinde görmeye katkı sağlayacak önemli bir çalışma. Arslan Tekin`in, duruşmalar boyunca aldığı notlarla, mahkemedeki sözlü ve yazılı savunma tutanaklarıyla, savcılık mütaala metniyle, müdahil olan şehit yakınlarına ve avukatlarına dair ayrıntılı bilgi ve anekdotlarla zenginleştirdiği bu yapıt, neredeyse birincil kaynak niteliğindedir. Türkiye`nin geleceğine damgasını vuran hayati konulardan belki de en önemlisine ilişkin olan Son İsyan kitabı, yazarının başından sonuna kadar koruduğu bakış açısıyla yoğrulmuş bir gazeteci duyarlılığını da, okuyucularının dikkatlerine incelikli bir biçimde sunmaktadır.