Artık ülkemizde haklı nedenlerden dolayı Habermas'ın eleştirisi bağlamında patolojik bir hadise formunda ele alınmaya başlanan ve diğer dünya ülkelerinde hala olumsuz çağrışımlar yapan siyaset kavramının rehabilitesi nasıl mümkündür? Bunu siyasetin klasik siyasi dünyada belirlenen ahlaki ve metafiziksel temellerini modern dünyanın kendini sorgulamasına imkan verecek şekilde yeniden ortaya çıkarmak ve kendini sorgulamasına imkan verecek şekilde yeniden ortaya çıkarmak ve kendini sorgulama süreci içinde onun geçmişi yeniden gözden geçirmesine yardımcı olmak suretiyle yapmak mümkün müdür? Kısacası tarihsel gerçekler ile ahlaki-siyasi idealler arasında mevcut anda bir uzlaşma ve kaynaşma noktası bulmaya çalışarak siyaset kavramını tekrar onurlu, basiretli ve mutedil bir toplumun saygı duyacağı bir konuma yükselmek mümkün müdür? Mümkünse bunun şartları nelerdir? Leo Strauss, H.-G. Gademer ve Paul Ricoeur'nün klasik ve modern siyaset felsefelerinin temel sorunları ile ilgili yazıları klasik-modern arasındaki tartışmalar hakkında bizlere bir mukayese yapma imkanı sağlayarak yukarıda dile getirilen sorunların yanı sıra siyasetin tarih ve ahlak ile bağlantısının daha iyi anlaşılmasında yardımcı olmaktadırlar.