İnsanlık tarihi inançlarının, kültürlerinin, renklerinin, ırklarının, ilmi ya da siyasi düşüncelerinin farklılıklarından dolayı, toplu halde veya münferit olarak kurşuna dizilen, yakılarak, linç edilerek, ya da işkence yapılarak öldürülen milyonlarca insanın acı öyküleri ile doludur.
Amerika Birleşik Devletleri'nde yaptığımız araştırmaya, esas incelemelerimize konu olan siyahların dramı da bir bakıma böyle acı öykünün tarihi analizidir.
Hayatta kalabilmek için beyazlara karşı ırk ve kültür üstünlüğü motiflerini koruyucu birer kalkan gibi kullanmak isteyen siyahlar, mücadelelerinin bir aşamasında, stratejilerinin bir paradoksa dayandığını anlamışlar, kendilerini küçük gören, hatta insan saymayan beyazların da üstünlük iddialarını aynı motiflere oturttuklarını fark etmişlerdir.