İlk kez 17. yüzyılın sonlarnıda John Locke tarafından ortaya atılan sivil toplum kavramı, Tocqueville ve Gramsci gibi düşünürler tarafından gündemde tutuldu. Uzun bir sessizlik döneminden sonra, 1970´lerde Doğu Avrupa´nın siyasal sistemlerini demokratikleştirme kampanyalarının ortasında yeniden ortaya çıkan sivil toplum sorunu, son yirmi yılda Ortadoğu´da da sıcak bir konu oldu. Devlet ile birey arasında bir tür tampon bölge görevi yapabilecek ara toplumsal yapıların gelişmesi engellendi. 1996´da İstanbul´daki İsveç Araştırma Enstitüsü´nün, bu değerlendirmeler ışığında sivil toplum, demokrasi ve İslam dünyası ilişkileri üzerine düzenlediği konferansa sunulan tebliğlerin bir seçkisi olan bu kitapta, konunun uzmanı bilim insanları Türkiye´den Kuzey Afrika´ya, Ortadoğu´dan Endonezya´ya kadar geniş bir alana yayılan İslam dünyası bağlamında son gelişmeleri değerlendiriyorlar.