Çağlarını yansıttıkları söylenen bütün büyük sanatçılar gibi Mimar Sinan´ın sanatının ve kişiliğinin değeri de, toplum bir parçasını onda buldukça ve Süleymaniye, Selimiye gibi yapıtlar yaşadıkça sürüp gidecek, eski bilgiler yenilenmek zorunda olsa da, yeni duyarlıkları, yeni bilgileri yansıtanlar Sinan mitolojisini giderek zenginleştirecektir. Tarihe mal olmak, onda yaşayıp gitmek, yorumcular ne denli nesnel de davransalar, giderek büyüyen bir mitosta kaybolmak demektir. Sinan´ın yaşamı ve yapıtına ilişkin söylemin çok boyutlu bir işlevi vardır. Çağdaş Türk insanını Osmanlı geçmişi ile buluştururken, ona genelgeçer Müslüman kimliğinden farklı bir kimlik kazandırmaktadır. Ayrıca Sinan, Osmanlı ve Türk tarihini Oryantalist söylemin klişelerinden kurtaracak ve daha evrensel bir tarih perspektifine oturtabilecek en büyük kültür potansiyelini temsil etmektedir. Bu kitap, Sinan´ı tanımlamak için kırk yılı aşan bir sürede geliştirip yayımladığım düşüncelerin, ayıklanıp durulaştırılan, kuramsal temeli genişletilen, güncelleştirilmiş yeni bir kurgusudur.
Bu yapıt tümel bir Sinan monografisi değildir. Sinan´ın dünya mimarlık tarihine katkısını aydınlatmaya çalışan görsel ve kavramsal bir analizdir.