SimyacıBrezilya´ lı eski şarkı sözü yazarı Paulo Coelho´ nun, yayınladığı 1988 yılından bu yana dünyayı birbirine katan, eleştirmenler tarafından bir ´fenomen´ olarak değerlendirilen üçüncü romanı. Simyacı, altı yılda kırk yedi milyondan fazla sattı. Bu, Gabriel Garcia Marquez´ den bu yana görülmemiş bir olay. Yüreğinde, çocukluğunu yitirmemiş olan okurlar için bir ´klasik´ kimliği kazanan Simyacı´ yı Saint-Exupery´ nin Küçük Prens´ i ve Richard Bach´ ın Martı Jonathan Livington´ u ile karşılaştıranlar var (Publishers Weekly). Simyacı, İspanya´ dan kalkıp Mısır Piramitleri´nin eteklerinde, hazinesini aramaya giden Endülüslü çoban Santiago´ nun masalsı yaşamının felsefi öyküsü. Sanki bir ´nasihatname´: ´Yazgısına nasıl egemen olacaksın, mutluluğunu nasıl kuracaksın?´ sorularına yanıt arayan bir hayat ve ahlak kılavuzu. Mistik bir peri masalına benzeyen romanın altı yılda, kırk yedi milyondan fazla okur bulmasının gizi, kuşkusuz, onun bu kılavuzluk niteliğinden kaynaklanıyor. Simyacı´ yı okumak, herkes daha uykudayken, güneşin doğuşunu seyretmek için, şafak vakti uyanmaya benziyor.