Tarihin zulüm eksik etmediği, buna rağmen inatla ayakta durmaya devam eden; şiirlerin, türkülerin, romanların, fotoğrafların büyülü dünyasından süzülüp gelen bambaşka bir coğrafyadır Dersim.
Şiirlerin Diliyle Dersim ise bu coğrafyadan tat alan, onunla hüzünlenen, tarihine imgesel renkler katan şiirlerin bir araya getirilmesinden oluşan çiçekler toplamıdır.
Okuyucu şiirlerde Dersim tarihi aramamalıdır. Zaten şiir tarih değildir. Şiir tarihe imge dünyasından kucak açar ve geleceğe taşır. Bu yönden bakıldığında, Dersim şiirlerinin yeterince zengin olduğu görülecektir.
Dersim şiirleri, otuzsekiz kıyımında başlayıp; Munzur´un görkem ve coşkusunu içerisine alarak devam eder. Buna Seit Rıza, Alişer gibi önderler, Alevilik, cemler, ziyaretler, sürgün, oradaki özgün yaşam biçimi, uygarlıklar ve Dersim´in bugünkü kaderi eklenir. Bunlar şiirlerin ortak özellikleridir adeta.
Şiirlerin Diliyle Dersim, dağınık duran şiirleri, yukarıdaki özellikleriyle getirip, metropollerin karşısına dikiyor. Bir coğrafyanın şiirsel zenginlik ve içeriğini gözler önüne seriyor. Dersim´in bir şiir bahçesi olduğunda ısrar ediyor.
(Arka Kapak)