Mozart´ın yaşamını ilk okuduğumda, altı yaşında bir çocuktum. Sayfanın köşesindeki resmini uzun uzun incelediğimi anımsıyorum. Resimdeki çocuğun saçları, giysileri, yaşamındaki imparatorlar, prensler, saraylar, onu bir masal kahramanına dönüştürmüştü benim için. Oysa onun müziği, günümüze dek ulaşmıştı, bu da onun bir hayal kahramanı olmadığının en güzel kanıtıydı. Bir gün; çocukluğumda hayal kahramanı olarak düşündüğüm bu büyük bestecenin yaşamını, bir masala dönüştürmeye karar verdim. Onun hakkında yazılmış onlarca kitabı okudum, inceledim. Sonra da bu kitabı yazdım. Onun müziğe olan sevgisi ve bağlılığı, yaşamında daima sihirli anlar yaratmıştır. Bir gün, bir yerlerde onun müziğini duyduğumuzda, yıldızlardan bize çocuksu bir kahkaha attığını düşleyin. Mozart aramızda değil. Ama, müziği çalındıkça ve dinlendikçe, bizimle yaşamaya devam edecektir. Çünkü müzik bir sihirdir.