´Erkekleri inşaatlarda, tarlalarda karın tokluğuna çalışmaya gittiler; kadınları, kızları bara, pavyona, sokağa, kendilerini satmaya. Allı kırmızılı gittiler kadınlar, bütün Şerul biliyordu gittikleri yerde kendilerini sattıklarını; bilmezden geliyordu. Akılları almıyordu olanları. Geçmiş çok uzaklarda kalmıştı.´
Aras Nehri, Türkiye-Ermenistan sınırı, sınırın iki yakasında vahşi bir doğanın ortasında kalmış, yaşam biçimleri, yazgıları ortak insanlar... Yalın, yer yer şiirsel bir dille, duyarlı bir bakışla, sürükleyen bir tempoyla yazılmış bu öykülerde Hasan Özkılıç, Doğu´nun ıssız, karlı ovalarında, acılı insanlarının arasında, farklı coğrafyalarda dolaştırıyor okurunu. Trajik öğelerle yüklü, içtenlikle yazılmış öykülerindeki duyarlılığı okura da taşıyor. Hasan Özkılıç´ın şaşırtıcı üslubu ve etkileyici anlatımıyla tanıştığımız Şerul´da Beklemek, on üç öyküden oluşuyor.