Türk Edebiyatının ilk realist örneklerinden sayılan Sergüzeşt, küçük yaştan itibaren esaretin acılarını yaşayan bir genç kızın Nil nehrinin sularında sona eren acıklı bir hikayesidir.Oyun oynama çağlarında esir olarak satılan ve gittiği evlerde işkence ve zorluklara katlanan Dilber, yaşadığı ümitsiz aşk karşısında bütün direncini kaybeder.
Sergüzeşt, yazarının dili ve üslubu açısından kendinden önceki yazarlardan farklılık göstermesi bakımından da önem taşıyan bir roman olarak edebiyat tarihimizde yerini almıştır.
(Arka Kapak)