1071´deki Malazgirt Savaşı´ndan sonra çözülmeye başlayan Bizans İmparatorluğu karşısında Batı´ya göçen Türkmenler, Anadolu´ya, yüzyıllara yayılan bir süreç içinde egemen oldular.
Yazılı tarihte 1071 ile Konya Selçuklu Devleti´nin sonu olan 1308 tarihleri arasında yer alan yaklaşık üç yüzyıllık bu süreç, karmaşık, değişken ve dinamiktir. Bu süreçte göçer Türkmenlerle yerleşik halk, birlikte yaşamlarında birbirlerinin kültürünüü özümseyerek son derece özgün bir kültür ortamı yarattılar.
Mimariden küçük sanatlara kadar bu ortamda yaratılan bütün maddi kültür ürünleri, karmaşık sürecin özgün karakterini en iyi anlatan belgelerdir. Konya, Kayseri, Sivas, Divriği, Erzurum, Van, Diyarbakır, Mardin gibi kentlerde gözlenen çeşitlilik, Selçuklu Çağı´nın kültürel zenginliğini, yerel gelişmelerin çokkökenliğini ve Anadolu´nun nasıl bir kaynayan pota olduğunu sanat ürünlerindeki yansımalarıyla açıkça sergiler.
Selçuklu Çağında Anadolu Sanatı, dönemin sanatını ve ürünlerini dönemin politik, toplumsal ve ekonomik karışıklıklarıyla birlikte yorumlayan bir yapıt.
Prof. Dr. Rüçhan Arık, Prof. Dr. Ömür Bakırer, Doç. Dr. Can Binan, Doç. Dr. Bekir Deniz, Prof. Dr. Aynur Durukan, Dr. Ülker Erginsoy, Dr, Yegan Kahya, Dr. Kani Kuzucular, Prof. Dr. Ayla Ödekan, Prof. Dr. Semra Ögel, Prof. Dr. Gönül Öney, Doç. Dr. Nadide Seçkin, Dr. Gülsün Tanyeli, Prof. Dr. Hüseyin Rahmi Ünal, Prof. Dr. Ayşıl Tükel Yavuz´un katkılarıyla...