Anı-roman olarak kurgulanan kitabın tamamına yakını, dersim bölgesinin Peri Suyu vadisindeki halkın, son yarım yüzyıla yansıyan ve salt anılarda, düşlerde kalan içe dönük dilsiz çıplak yaşam serüvenleri, bir çocuk gözüyle bize duyurulmakla kalmıyor. Mevsimlerin, onların devinime serpilen gelgitlerde, doğanın bütün renkleri, kokuları, tatları arasında geçen, unutulmuş yolculuklara okuyucuyu ortak ediyor.
Doğada sürdürülen çocukluklar, çoğunlukla yaşamın solgun, dile gelmeyen, masum senfonileridir. Derelerin şarıldayan gizemli labirentlerinde balıkların peşine düşmek, sığırcıklarla yarışırcasına dutların dallarında siyah, mor, beyaz tanelerle karın doyurmak, toprak damlarda, bostonların çardaklarında geceleri kopan yıldızların mehtabın büyüsünde hayallere dalmak...